Boşanma Davası Nasıl Açılır
“Boşanma Nedir?
Toplumuzun en küçük ve en önemli birimi olan aile toplumsal anlamda huzur ve sükunun korunması bakımından büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle Türk toplumunda, eşler boşanma yoluna genellikle en son çare olarak başvurmaktadır zira hiç kimse bir evliliği ayrılmak maksadı ile gerçekleştirmez. Boşanma ise eşlerden birinin veya ikisinin isteği üzerine, hakimin kararıyla evlilik bağının ortadan kaldırılmasını ifade etmektedir.
Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Eşlerin birbirinden ayrılmak istemesi çok çeşitli nedenlere dayanabilmektedir. Ancak boşanmak için hukuki anlamda geçerli bir sebebe ihtiyaç vardır. Hukuki anlamda geçerli bir sebepten kasıt, yasalar tarafından öngörülen boşanma sebepleridir. Buna göre bir boşanma davasında aşağıda detaylı açıklanacağı üzere, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen mutlak boşanma nedenleri ve genel boşanma nedenlerinden birini sebep göstermek gerekir.
Genel Boşanma Sebepleri
Genel boşanma sebepleri evlilik birliğinin temelinden sarılması (şiddetli geçimsizlik) sebebi ile boşanma ve anlaşmalı boşanmayı ifade etmektedir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, halk arasında şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma olarak da bilinmektedir ve uygulamada en sık rastlanan boşanma nedenidir. Eşler arasında şiddetli geçimsizlik birçok nedene dayanabilir. Bu boşanma nedenine, diğer boşanma nedenlerine dayanamayan ancak evliliği sonlandırmak isteyen davacı eşler başvurmaktadır. Bu nedene dayanan bir eşin, hangi nedenlerle ortak hayatı sürdürmelerinin kendisinden beklenmemesi gerektiğini ve bu nedenlerin gerçekleşmesinde diğer eşin kusurlu olduğunu ve bu kusurlu hareketler nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ortaya koyması gerekir. Bilhassa kusur durumu, boşanmanın sonuçları bakımından (nafaka gibi)) önem arz etmektedir.
Anlaşmalı boşanmada ise eşler şartları yerine getirmeleri halinde, birlikte Mahkeme’ ye başvurarak boşanmayı talep ederler veya eşlerden birinin açtığı davayı diğer eş kabul eder.
Mutlak Boşanma Sebepleri (Özel Boşanma Sebepleri)
Mutlak boşanma; nedenleri kanunda sınırlı sayıda belirtilmişlerdir. Dolayısı ile kanunda öngörülmeyen bir boşanma sebebi mutlak boşanma sebebi olarak ileri sürülemez. Aşağıda detaylı açıklanacağı üzere, mutlak bir boşanma nedeninin varlığı halinde sadece bu nedenin varlığı boşanma talep etmek için geçerli ve yeterlidir. Dolayısı ile boşanmayı talep eden eşin de sadece bu nedenin varlığını mahkeme huzurunda ispat etmesi yeterlidir. Bu nedenle mutlak boşanma nedenlerinden birinin varlığı halinde boşanma davası diğerlerine nazaran çok kısa sürede sonuçlanmaktadır.
Zina Sebiyle Boşanma
Evlilik birliği, ortak yaşamın devamı süresince eşlere birtakım haklar ve yükümlülükler getirmektedir. Eşlere yüklenen en mühim yükümlülüklerden biri de sadakattir. Bu nedenle evlilik birliği devam ettiği sürece eşler birbirlerine sadık kalmak zorundadır. Zina, eşlerden birinin eşi dışında bir kimseyle cinsel bir birliktelik veya bir gönül birlikteliği yaşaması anlamına gelir ve eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açma hakkına sahiptir.
Zina fiili nedeniyle boşanma davası açabilmek için bir süre koşulu öngörülmüştür. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden itibaren altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava açma hakkı düşer. Dolayısı ile yukarıda belirtilen süreleri geçirmeniz halinde mutlak bir boşanma sebebi olan zina fiiline dayanarak boşanma davası açmanız halinde dava reddedilebilir. Bu konuda zina fiili üzerinden beş yıl geçmemiş ve eşin zinayı öğrenmesinin üzerinden de altı ay geçmemiş olması önem arz etmektedir.
Nitekim zinayı öğrenen ve fakat bunu affeden eş, kural olarak bu nedene dayanarak boşanma davası açamaz. Örneğin eşinizin zina ettiğini öğrendiniz ve fakat affettiniz daha sonra pişman olarak eşinize zina sebebi ile boşanma davası açmanız halinde, eşinizin affettiğiniz ve ortak yaşama devam ettiğiniz yönündeki iddialarını mahkeme huzurunda ispat etmesi halinde dava reddedilecektir. Ancak böyle bir durumda genel boşanma nedenlerine dayanarak her halükarda boşanma davasını açabilirsiniz.
Hayata Kast, Pek Kötü Muamele ve Onur Kırıcı Davranış
Günümüzde ne yazık ki eşe karşı şiddet olayları fazlasıyla artmıştır. Bilhassa şiddet sadece eşe karşı fiziksel şiddet uygulanması olarak anlaşılmamalıdır. Nitekim son dönemlerde Yargıtay Kararlarında bahsini çokça duyduğunuz ekonomik şiddet, cinsel şiddet ve psikolojik şiddet de şiddetin farklı birer türleri olarak boşanma sebebidir.
Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da kendisine ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açma hakkına sahiptir.
Burada da zina nedeniyle boşanma davası için öngörülen süre koşulu aynı şekilde öngörülmüştür. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde sebebin doğumu üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşecektir. Dolayısı ile yukarıda belirtilen sürelere dikkat edilmesi önem arz etmektedir.
Nitekim yukarıda sayılan mutlak boşanma nedenlerini öğrenen ve fakat bunu affeden eş, bu nedene dayanarak boşanma davası açamayacaktır.
Terk Nedeni ile Boşanma
Evlilik, eşlerin bir arada ve evlilik birliği içerisinde yaşaması üzerine kurulu bir birlikteliktir. Dolayısı ile birlikte yaşama durumu haklı bir neden olmadığı halde ve evlilikten doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi amacı ile sonlandırılmışsa, terk edilen eşin bu nedenle mutlak bir boşanma sebebi olan terk nedeniyle boşanma davası açmaya hakkı vardır.
Bazı durumlarda terk eden eş dahi terk nedeniyle boşanma davası açabilme imkanına sahiptir. Zira kanunen, diğer eşi ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Boşanma davasının açılabilmesi için terk fiilinin en az altı aydır sürmekte olması gerekir. Ayrıca kanun bu boşanma nedeninde süre dışında bir de ihtar koşulu öngörmektedir. Buna göre terk edilen eş, eve dönmesini sağlamak için terk eden eşe hakim veya noter aracılığı ile bir ihtar göndermelidir. Bu ihtara rağmen terk eden eş iki ay içinde evine dönmez ise terk nedeniyle boşanma davası açılabilir. Terk, mutlak bir boşanma nedeni olduğundan terk sebebi ile açılan boşanma davaları oldukça kısa sürmektedir.
Anlaşmalı Boşanmak İstiyorum Ne Yapmalıyım?
Anlaşmalı boşanmada eşler ya birlikte mahkemeye başvurarak boşanmayı talep ederler ya da eşlerden birinin açtığı boşanma davasını diğer eş kabul ederek anlaşmalı boşanma yoluna gider. Anlaşmalı olarak boşanmak için eşlerin en az bir yıldır evli olmaları, boşanmaya ilişkin tüm hususlarda anlaşmış olmaları ve anlaştıkları bu hususları yazılı olarak beyan etmek sureti ile düzenlenecek olan anlaşmalı boşanma protokolüne eşlerden her birinin imza atarak tasdik etmeleri gerekir. Bilhassa anlaşmalı boşanma protokolünün hazırlanması noktasında herhangi bir hak kaybına uğramamak ve olası bir mağduriyet yaşamamak adına sürecin yürütülmesi noktasında hukuki destek almanız tavsiye olunur.
Anlaşmalı boşanma talepli davalarda, boşanmak isteyen eşin diğer eşe baskı ve hatta şiddet veya tehdit uygulayarak, onun iradesini yönlendirmesi ihtimaline karşı boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzatihi dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandıklarına kanaat getirmesi zorunluluğunu öngörülmüştür.
Ayrıca belirtmek gerekir ki eşlerin boşanmanın sonuçlarına (çocuklarla ilişkiler, tazminat, nafaka ve sair) ilişkin yaptıkları anlaşmalar da kural olarak hakimi bağlamayacaktır.
Çekişmeli Boşanmak İstiyorum Ne Yapmalıyım?
Çekişmeli boşanma davası eşlerden birinin boşanmayı istememesi veya boşanmak isteyen eşlerin boşanmanın sonuçlarında nafaka çocuğun velayeti ve benzeri hususlarda anlaşamamalarında söz konusu olmaktadır. Boşanmak isteyen eşin Türk Medeni Kanununca öngörülen ve yukarıda detaylı açılanan zina, terk, hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış, suç işleme, haysiyetsiz yaşam sürme, akıl hastalığı yada genel boşanma sebebi olan evlilik birliliğinin temelinden sarsıldığı nedenlerinden birine istinaden boşanma davasını açmalıdır. Bilinmelidir ki çekişmeli olarak boşanmak isteyen eş, boşanma sebebini dayandırdığı iddiaları ispatla mükelleftir.
Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Boşanma davası boşanmak isteyen eşin boşanma sebebini ve bu sebebin vuku bulduğuna ilişkin iddialarını beyan ettiği bir dilekçe ile Aile Mahkemesi’ne başvurması suretiyle açılır.
Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Boşanma davasının ne kadar süreceği davanın türüne bağlı olup davanın açıldığı adliyedeki iş yoğunluğu ile de ilgilidir. Anlaşmalı boşanmalar en kısa süren boşanma davası türüdür. Buna göre, anlaşmalı boşanmada dava süresi adliye yoğunluğuna göre 1 ile 4 ay arasında değişmektedir. Çekişmeli boşanmada ise uygulama gözetildiğinde dava ortalama, 4 ile 6 celse sürecektir. Bu süre de yaklaşık bir tahminle 1 yıla denk gelmektedir. Ancak bilinmelidir ki bu süreler boşanma davasının açıldığı mahkemenin iş yoğunluğuna göre uzayabilmektedir.
Boşanma Davası Harcı Ne kadar?
Başvuru harcı, peşin harç ve tebligat masraflarınız için sizden üç yüz türk lirasına yakın bir ödeme yapmanız istenir. Dilekçenizi teslimi etmeden önce mahkemeler veznesine harç ve masraf miktarını yatırmanız gerekmektedir.
Boşanmada Tanık İhtiyacım Var mıdır?
Boşanma davasında boşanmak isteyen ve boşanma taleplerini kanunda öngörülen nedenlere dayandıran eşlerden her biri iddialarını ispatla mükelleftirler. Kural olarak iddiaların ispatı noktasında eşler tanık göstermek zorunda değildirler. Ancak uygulamada eşlerin iddialarına ilişkin tanık beyanlarının dinlenmesi talepleri ile sık sık karşılaşılmaktadır. Dolayısı ile boşanma talebinize ilişkin iddialarınızı destekleyen tanıklarınızın olması ispat bakımından şart olmamakla beraber sizin lehinize bir durumdur.
Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat
Boşanma ile meydana gelen zarar, aile müessesesinin emrettiği yükümlülüklerin ihmal ve ihlalinden kaynaklanan bir zarardır.
Boşanma Nedeni ile Maddi Tazminat
Boşanma halinde maddi tazminat talebinin amacı, evliliğin boşanma ile sonuçlanmasında kusuru olmayan veya daha az kusuru olan taraf bakımından ortaya çıkan zararları gidermektir. Boşanma sonrasında eşin bu talebinin, evlilikteki hayat standartlarının boşanmadan sonra da devam ettirebilmesine yönelik olduğu söylenebilir. Mahkeme tarafından maddi tazminata hükmedilebilmesi için;
Boşanmaya karar verilmiş olmalıdır.
Bir zarar doğmuş olmalıdır.
Tazminat, zarara uğrayan eş tarafından talep edilmelidir.
Tazminat isteyen tarafın kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekir.
Boşanma ile zarar arasında illiyet bağı bulunmalıdır.
Zarar eşin hukuka aykırı bir eyleminden kaynaklanmalıdır. Hukuka aykırılıktan kasıt eşin haksız nitelikteki davranışıdır. Emredici hukuk kurallarına, ahlaka, örf ve âdetlere ilişkin kurallara aykırılık eylemi hukuka aykırı hale getirmektedir.
Maddi Tazminat Miktarı Ne Kadardır?
Boşanma halindeki maddi tazminat, kusursuz veya daha az kusurlu tarafın haksız olarak
boşanma ile yüz yüze gelmesi sonucu, katlanmak zorunda kaldığı maddi zorluklar ve kayıpların karşılığıdır. Zararın miktarı ise boşanma yüzünden eşin artık kullanma olanağı kalmayan ve ileride kavuşması ihtimali ortadan kalkan yararlar kadar olacaktır. Kanun hükmü gereğince bir tazminat öngörülmüştür, tazminat miktarını belirlemede tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ekonomik koşulları gibi nedenler gözetilecektir.
Maddi Tazminatı Ne Zamana Kadar Talep Edebilirim?
Maddi tazminat talebi boşanma davası ile birlikte veya dava sürerken ileri sürülebilir. Ancak boşanma davası sonuçlandıktan sonra en geç 1 yıl içerisinde ayrı bir dava olarak da ileri sürülebilir. Yani boşanma davasında tazminat talep etmezseniz, davanın sonuçlanmasından itibaren en geç 1 yıl içerisinde bir dava açarak maddi tazminat talep edebilirsiniz. Bu süre içerisinde ileri sürülmeyen talep zaman aşımına uğrar.
Boşanma Nedeni ile Manevi Tazminat
Boşanmaya sebep olan olaylar, boşanma dolayısı ile kişinin duyduğu elem, öfke ve ızdırap aynı zamanda toplumun boşanmaya bakış açısının getirdiği mahalle baskısı ve yadırganma duygusu sonucunda yaşanan psikolojik travmalar ve daha bir çok neden dolayısı ile kişilik hakları zedelenen eşin, kusurlu olan diğer eşten uygun bir tazminat talebini ifade etmektedir. Buna göre mahkemenin manevi tazminata hükmedebilmesi için;
Boşanma kararı verilmiş olmalıdır.
Manevi tazminat talep edilmelidir.
Tazminat talebinde bulunan eş, diğer eşe nazaran boşanmada daha az kusurlu olmalıdır.
Tazminatı ödeyecek olan eş kusurlu olmalıdır.
Evliliği boşanmaya götüren olaylar neticesinde, tazminat talep eden eşin kişilik hakları zedelenmiş olmalıdır. (Şeref, onur ve haysiyet gibi)
Meydana gelen zarar ile boşanma arasında illiyet bağı bulunmalıdır.
Manevi Tazminatı Ne Zamana Kadar Talep Edebilirim?
Manevi tazminat talebi boşanma davası ile birlikte veya dava devam ederken ileri sürülebilir. Ancak boşanma davası sonuçlandıktan sonra en geç 1 yıl içerisinde ayrı bir dava olarak da ileri sürülebilir. Yani boşanma davasında tazminat talep etmezseniz, davanın sonuçlanmasından itibaren en geç 1 yıl içerisinde bir dava açarak manevi tazminat talep edebilirsiniz. Bu süre içerisinde ileri sürülmeyen talep zaman aşımına uğrar.
Boşanmak İstiyorum Ama Gidecek Yerim Yok
Boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan eşe mali durumu iyi olan eş tarafından her ay belirli bir miktar para ödenmesi yoksulluk nafakası olarak tanımlanır. Yoksulluk nafakası süresiz olarak istenebileceği gibi nafaka yükümlüsünün kusurlu olması da kural olarak aranmamaktadır. Yani yoksulluk nafakası talep etmeniz için eşinizin kusurlu olması gerekmez. Yoksul nafakası süresiz olarak verilmesine rağmen nafakanın hükmedildiği koşulların değişmesi halinde hakim tarafından nafaka miktarı azaltılabilir, artırılabilir veya bazı hallerde tamamen kaldırılabilir. Örneğin yoksulluk nafakası alan eski eşin, işe girmesi durumunda yoksulluğunun ortadan kalması söz konusu olacaktır. Bu halde nafaka yükümlüsü eşin başvurusu üzerine hakim nafakayı tamamen kaldırabilecektir.
Boşanmak İstiyorum Ama Çocuğum Var
Boşanma davalarına ilişkin önemli ve problemli hususlardan biri de ortak çocuğun velayetine ilişkindir. Boşanma isteyen eşlerin çocuklarının velayetinin kimde kalacağı hususu hakim tarafından belirlenmektedir. Hakim, karar verirken öncelikle çocuğun yararını gözetmekte, velayet hakkı bakımından anne ve babanın yaşam tarzlarını da göz önünde bulundurmaktadır. Bu hususun önemi nedeni ile özellikle çocuğunuzun velayetini almak istiyorsanız haklarınız ve dava süresince yapabileceğiniz hukuki işlemler ilgili detaylı bilgi için avukat yardımı almanızı tavsiye ederiz.
Boşanma Davalarında Yetkili ve Görevli Mahkeme Hangisidir?
Boşanma davaları bakımından görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesi’nin kurulmadığı yerlerde boşanma davalarına aile mahkemesi sıfatı ile bakmakla görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olacaktır.
Boşanma davası bakımından yetkili mahkeme eşlerin son 6 ay, birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
Aile Hukukundan doğan tüm uyuşmazlıklar hakkında detaylı bilgi almak, boşanma davası açmak yada davaya ilişkin işlemlerinizi yürütmek, anlaşmalı boşanma protokolü hazırlatmak ve detaylı hukuki danışmanlık için Avukatlık Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.
HUKUKİ SÖZLÜK
*İlliyet bağ: neden , sonuç ilişkisini ifade etmektedir.
*Kusur: hoş karşılanmayacak davranış anlamına gelmektedir.
*Tanık: dava konusu olay hakkında bilgi sahibi olan, şahit olan kişidir.